DİĞER
"Karamustafa’nın yerleştirmesi kriz ve olası şiddeti mekân, nesneler ve sesler üzerinden gösterirken, Nesli Türk odağına bedeni alıyor: bir patlama sonrası hali andıran, ‘kan revan’ içinde kalmış, tuvalden taşacakmış gibi duran ‘taşan’ ve ‘aşırı’ bedenler."
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
“Bir edebi formun içinde yol alırken benim açımdan aslolan, bir durumu, olayı ya da düşünceyi okura geçirebilmek. Buna daha iyi hizmet edebileceğini düşündüğüm müddetçe herhangi bir yöntem, tür ve sınır ihlali veya başka anlatı katmanlarını denemek benim için hiçbir sorun içermiyor.”
K24'te Eylül ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Çelenk, Kürt ve Ermeni meselelerinin üstüne de cesurca gidiyor. Kürt edebiyatçı Halit Yalçın’a referansla sorunu şöyle özetliyor: 'Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler de öldüklerini anlatmaya çalışıyor, ama Türk sağı bunu anlamak istemiyor.'”
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Eserler kendi dönemleri ve şartları içinde ele alınmalılar. Bugünün gözlükleriyle dünü görmeye, daha da vahimi biçimlendirmeye çalışmak gerçekten cahilce ve bencilce… Sanki her şeyi en iyi biz biliyor, en iyi biz değerlendiriyoruz. İşte metinleri göz önüne sermeyi en çok bunun için gerekli görüyorum. Edebiyat tarihçisi en iyi yorumcu olamaz, hele her zaman hiç olamaz."
"İşkenceye bakmak mı, bakmamak mı gerekir? Benzer biçimde işkenceyi yazmak mı gerekir, yazmamak mı? Coetzee, Elizabeth Costello’da bu soruna yeniden döndüğünde kötülüğün anlatımında kötülüğe benzer bir şeyin içimize sızmamasının imkânsız olduğunu düşünür."
"Bilim yapmak için tutarlı bir metodoloji uygulamak yeterli midir? Bu kitaptan da anlıyoruz ki değildir. Nitekim günümüzde kitapçı raflarını dolduran birçok komplo teorisi kitabının sorunu metodoloji yokluğu değil, metodolojinin yanlışlığı, öncüllerin ve varsayımların ipe sapa gelmezliğidir."
"Ev, babalarının ölümünden sonra kardeşlerin birlikte büyüdüğü yazlık evde geçiyor. Üç kardeş bir araya gelirler ve kâh geçmişi anarak kâh gelecek planlarıyla bu evi nasıl değerlendireceklerine karar vermeye çalışırlar. Artık olan olmuş, giden gitmiştir. Ev tanıdığınız ev olmaktan çıkar. Karşılayan yok, tam kurtulalım derken anılar üşüşür. Anne-baba evini kapatmak duygusal patlamalar ve hüzün dolu. Zor bir şeydir ‘ev’den vazgeçmek; eşyalarla, çocukluğunla vedalaşmak."
Galerist'teki Bedbahtlıklar ve Yeni Hazlar sergisi / "Türk Mata Hari" Emine Adalet ve Benli Belkıs / Yahya Kemal'in kaçışı ve dönüşü / Hayatta Kalma Sanatçıları / Armağan Çağlayan
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık